20 Nisan 2011 Çarşamba

Dansın ve Müziğin Baştan Çıkartan Buluşması…

Brulesk Prensesi Chrys Columbine ile 360istanbul’da özel buluşma!

İngiltere’nin bir numaralı Brulesk yıldızı Chrys Columbine, göz kamaştırıcı performansını sergilemek üzere Türkiye’ye geliyor. Klasik piyano performansını bruleskin kendine has kareografisi ile harmanlayarak sunan sanatçı dünyada bu özelliği ile bilinen tek Brulesk sanatçısı... Dünyanın en önemli sahnelerinde izleyenlerini büyüleyen yıldız, 360istanbul’da hayranları için harikalar yaratacak.

İstanbul eğlence hayatına getirdiği yeniliklerle her dönem adından söz ettiren 360istanbul, son dönemin yükselen değeri Brulesk’in benzersiz yüzünü, Chrys Columbine ile İstanbullularla buluşturuyor.

Eğitimini Londra’da klasik piyano üzerine tamamlayan Chrys Columbine, brulesk sanatına getirdiği farklı ve sıra dışı performansı ile kısa sürede çok geniş bir hayran kitlesine sahip oldu. “Mail on Sunday”, “Glamour İtalya” gibi büyük yayınlar onu “Brulesk’in Divası” olarak nitelendiriyor. Columbine’ın klasik piyano dinletisinin yanında, sahne pırıltısıyla sergilediği koreografisi izleyenlerinin hafızalarına kazınacak anlar yaşatıyor. Oluşturduğu bu farklı sahne koreografisini “Venüs’ ün doğuşu” olarak isimlendiren sanatçı, güzel sanatların her dalına olan ilgisi sayesinde performansını benzersiz elementlerle de süslüyor.

Türkiye’ de ilk kez gerçekleştirilecek olan bu etkilyeci gösterinin yıldızı Chrys Columbine, son şovları için 21 Nisan Perşembe, 22 Nisan Cuma ve 23 Nisan Cumartesi geceleri 360istanbul’da izleyenlere Brulesk işte budur dedirtecek.

Chrys Columbine’ın gösterisi öncesinde kalbinizi fazla yormamanızı tavsiye ederiz… Columbine’ı sahnede gördükten sonra nabzınızın eskisi gibi olmayacağından şüpheniz olmasın…

12 Şubat 2011 Cumartesi

31 Mayıs 2010 Pazartesi

3 kat fazla kanser riski!

Solaryum, yüzde 74 daha yüksek melanomaya yakalanma riskine neden oluyor...

ABD'de yapılan bir araştırmada, solaryumda bronz ten sahibi olma alışkanlığının öldürücü bir kanser türü olan melanoma riskini büyük ölçüde artırdığı belirlendi.

Minnesota Üniversitesinden araştırmacılar, solaryum cihazlarında bronz tene sahip olanların, solaryuma girmeyenlere göre yüzde 74 daha yüksek melanomaya yakalanma riskine sahip olduklarını tespit etti.

Solaryumu çok kullananların melanomaya yakalanma ihtimallerinin hiç kullanmayanlara oranla 2,5 ila 3 kat fazla olduğunu da tespit eden cilt hastalıkları uzmanları, araştırmalarında Minnesota'da 2004'ten 2007'ye kadarki melanoma vakalarını inceledi.

1167 melanoma hastasının yüzde 63'ünün solaryum kullandığını gören araştırmacılar, solaryum kullananlar arasında melanomaya yakalanma riskinin de yüzde 74 olduğunu belirledi.

Araştırmanın içeriğinde, solaryumu çok kullanma, toplamda en az 50 saat veya 100 kullanım olarak belirtildi.

Araştırma, ABD'deki "Cancer Epidemiology, Biomarkers & Prevention" dergisinde yayımlandı.

AA

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Kıllı erkek istiyor!

Ünlü top model, kılsız erkeklerden çok hoşlanmadığını söyledi...


Miranda Kerr, “Çoğu kadın gibi bende iç güzelliğe önem veriyorum. Ancak göğsü kıllı erkeklerdende çok hoşlanıyorum” dedi. Güzel modelin ‘kılsız’ sevgilisi Orlando Bloom'un buna ne diyeceği merak konusu oldu.

4 Mayıs 2010 Salı

'Alo, uçurtmam tele takıldı'

KCETAŞ, enerji nakil hatlarındaki telleri takılan uçurtmaları ücretsiz indiriyor...

Kayseri ve Civarı Elektrik T.A.Ş. (KCETAŞ) Genel Müdürü Şadi Büyükkeçeci, yaptığı açıklamada, çocuklar için eğlence kaynağı olan uçurtmaların bahar aylarıyla birlikte gökyüzünü rengarenk süslemeye başladığını belirtti. Çocukların uçurtmanın güzelliğini ve keyfini yaşamaları gerektiğini ifade eden Büyükkeçeci, ancak uçurtmaların enerji nakil hatlarının yoğun olduğu alanlarda uçurulmaması konusunda uyarıda bulundu.

Zaman zaman tele takılan uçurtmaları kurtarmak isteyen çocukların ve velilerin elektrik akımına kapıldığını bildiren Büyükkeçeci, ciddi yaralanmalarla, hatta ölümle sonuçlanan bu olayların önüne geçebilmek için çalışma başlattıklarını duyurdu.

Büyükkeçeci, şunları söyledi:

''Biz de bu açıdan velilerimizi ve çocuklarımızı uyarıyoruz. Uçurtmaları enerji nakil hattına takılan çocuklar, şirketimizin 'Alo 186' hattını aramalıdır. Elektrik arıza ekipleri, belirtilen adrese giderek uçurtmayı enerji nakil hattından ücretsiz indirmektedir. Bu sayede hem olası can kayıpları ve yaralanmaların önüne geçilmiş olacak hem de o bölgedeki vatandaşlarımız uzun süreli elektrik kesintisine maruz kalmayacak.''

Büyükkeçeci, ekiplerin günde 30-40 uçurtmayı enerji nakil hatlarından indirdiğini sözlerine ekledi.

AA

30 Nisan 2010 Cuma

Hasta bina sendromu

Çarpık kentleşme, yoğun bina yığınları ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor...

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, çarpık kentleşmenin sosyal boyutlarının yanı sıra ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini söyledi. Dr. Yavuz, ''Çarpık kentleşmenin ve yoğun bina yığınlarının, sağlıksız ranta dayalı iş merkezlerinin sonuçları sadece bozuk şehirleşme ve trafik keşmekeşi değil tabi. Olayın sosyal boyutlarından daha ciddi sağlık sorunları da vardır’’ dedi.

Çok katlı iş merkezlerinde, binlerce elektronik cihaz ve sistemle donanmış plazalarda, odaklanma ve konsantrasyon yetersizliklerinin olmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Dr. Mehmet Yavuz, ''Böyle mekanlarda çalışanlardan tam bir performans beklenmesi hayaldir. Çalışan verimliliği için, her ofiste bir çalışanın olması ve odaların da yeterli genişlikte olması elzem bir durumdur. Ayrıca çalışanların etrafında gereksiz elektronik cihazların da bulunmaması lazımdır. Mevcut elektronik cihazların iyi yalıtılmış odalarda olması ve bağlantıların network sistemleri ile ofislere dağıtılması en tercih edilen yol olmalıdır. Örneğin faks ve yazıcıların her odada bulunması yerine, bunların tek bir odada toplanması ve buraya ancak gerektiğinde girilmesi önemlidir. Kullanılan monitorler mümkün olan en düşük radyasyonlu cihazlar olmalıdır. Bilgisayar kasaları gürültüsüz çalışmalı ve yalıtımı üst düzey olmalıdır. Ofislerde mümkünse tek telefon bulundurmalı, telefon kargaşasından ve kalabalıklığından uzak durulmalıdır. Cep telefonlarını asla kemere bağlı ya da cepte tutulmamalı, mümkünse kulaklık kullanılmalıdır. Sadece bir tane cep telefonu kullanmaya çalışılmalıdır’’ diye konuştu.

İnsanları devasa binalarda, plazalarda küçük küçük havasız odalarda çalışmaya mahkum etmenin verimliliğin düşmesine yol açacağını dile getiren Dr. Yavuz şunları kaydetti; ''Eğer çalıştırdığınız elemanlarınızdan iyi performans almak istiyorsanız onlara cimrilik etmeyip geniş çalışma alanları tahsis etmelisiniz. İş hanlarında, plazalarda, Şehrimizde bir çok örneğini gördüğümüz yoğun iş merkezlerinde, gördüğümüz ‘hasta bina sendromunun’ belirtileri sadece halsizlik ve bitkinlik değil tabi. Baş ağrısı, baş dönmesi, anksiyete, uyku bozuklukları, zihinsel konsantrasyon bozuklukları, unutkanlık, göz ve cilt irritasyonları, farenjit, larenjit ve burun kanaması da sıkça rastlanan şikayetlerdir. Belirtilerin hepsinin ortak özelliği çalışma ortamından bir kaç günlüğüne uzaklaşınca şikayetlerin düzeliyor olmasıdır.’’

İHA

28 Nisan 2010 Çarşamba

Kendine yapmıştı ama...

Kişiye özel olarak yapılan örgü çizmeler için 5-6 gün uğraş veriyor...

Samsun'da bir üniversite öğrencisi, kendisi için yaptığı yün örme çizmeler beğeni toplayınca verilen siparişlere yetiştiremez oldu.

Edinilen bilgiye göre, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bafra Meslek Yüksekokulu Tütün Tarımı Teknolojisi son sınıfın öğrenim gören Emine Gül Pekgöz (19), eski bir ayakkabısının tabanını kullanarak kendisi için yün örme çizme tasarladı.

Kendi el emeği olan çizmeyi giydiğinde görenlerin ilgisi ve siparişi üzerine satış amaçlı üretime başlayan Pekgöz, adeta kendi modasını yaratırken, çizmelerin beğeni toplaması üzerine çok sayıda sipariş almaya başladı.

Üretilen çizmelerin bir giyim mağazasında da satışı yapılırken, modeline göre 150-200 TL arasında alıcı bulan çizmelere olan ilgi nedeniyle genç kız, siparişlere yetişemez oldu.

Eski bir ayakkabısını değerlendirmek için ayakkabının alt kısmını kalıp halinde farklı modellere uygulandığını, boğaz kısmını örüp çizme ve bot haline getirdiğini belirteren Pekgöz şunları kaydetti:

''Ördüğüm bu çizmeleri önce kendim giydim. Ayağımda görenler büyük ilgi gösterip nereden aldığımı sordular. Kendim ördüğümü söyleyince sipariş vermeye başladılar. İsteyen çok olunca ben de örmeye devam ettim. Tabi öğrenci olmam nedeniyle para kazanmak da hoşuma gitti.''

Alışveriş için gittiği bir mağaza sahibinin teklifi üzerine mağaza için de üretim yaptığını anlatan Pekgöz, ''Böylece mağazada satışına da başladık'' diye konuştu.

Pekgöz, kişiye özel olarak yapılan örgü çizmeler için 5-6 gün uğraş verdiğini de söyledi.

Söz konusu çizmelerin satışının yapıldığı mağaza sahibi Hamit Genç ise modellere patent almak istediklerini bildirdi.

AA